Derviş kelimesi, kelime anlamı itibariyle zühd sahibi, dünya kaygısından arınmış ve sadece Tanrı’ya yönelmiş kişiyi ifade eder. Dervişlik, İslam tasavvuf felsefesinde önemli bir yere sahiptir ve fakirlik içinde yaşamak, yalın elbiseler giymek, zikir çekmek ve meditasyon yapmak gibi uygulamalarla özdeşleştirilir.
Derviş yaşam tarzı, özellikle İslam coğrafyalarında tarihi bir geçmişe sahiptir. Kendilerini dünya hayatından uzaklaştırmış ve Tanrı’ya yönelen bu kişiler, islamın terminolojisinde “zahid”, “kâmil”, “mürid’, “sufi” gibi isimlerle anılırlar. Bu kişilerin yaşam tarzı, genellikle asketik ve sade bir hayatı kapsar. Fakirlik, yalın elbiseler ve hayır işleri, onların yaşamlarının vazgeçilmez özelliklerindendir.
Dervişler, geleneksel olarak tekke adı verilen yapılar içinde yaşarlar ve bir “pir” yani bir liderleri tarafından yönetilirler. Pirleri tarafından verilen öğretiler doğrultusunda hayatlarını sürdüren dervişler, manevi olarak kendilerini geliştirme, Allah’ın izniyle kendilerini tanıma yolculuğunu sürdürürler.
- Dervişlerin yaşam tarzı sade ve askeratik bir yapıdadır.
- Bu kişiler genellikle fakirlik içinde yaşar ve yalın elbiseler giyerler.
- Yaşamları ve gelenekleri islam tasavvuf felsefesinde önemli bir yere sahiptir.
- Pirleri tarafından verilen öğretiler doğrultusunda kendilerini geliştirip manevi olarak kendilerini tanıma yolculuğunu sürdürürler.
Dervişlik, rahmet, hikmet, sevgi ve hoşgörü ilkelerine dayanır. Dervişler, bu ilkeler doğrultusunda insanların hayatlarına dokunmaya çalışır ve yardıma muhtaç kişilere yardım eli uzatırlar. Bu amaçla, sayısız hayır işleri ve sosyal yardım projeleri gerçekleştirerek zor zamanlarda insanlara yardımcı olurlar.